Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”), başvuruya konu diğer hususlar ile birlikte Rekabet Kurulu tarafından hâkim kararı bulunmaksızın başvurucunun işyerinde yapılan yerinde incelemenin Anayasa’nın 21. maddesi ile koruma altına alınan konut dokunulmazlığı hakkını ihlal ettiğine dair 2019/40991 başvuru numaralı ve 23.03.2023 tarihli kararı1 (“Karar”) 20 Haziran 2023 tarihli 32227 numaralı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde inceleme yetkisine dair önem arz eden Karar hakkındaki özet bilgilendirmeyi bilgilerinize sunarız.
Başvuru Konusu
AYM’ye yapılan başvuruya konu olayda, Kurul tarafından başvurucunun da dahil olduğu, Otomotiv Distribütörleri Derneği ve Otomotiv Sanayi Derneği üyesi teşebbüslerin geleceğe yönelik üretim, satış, fiyatlandırma konusunda yaptıkları bilgi paylaşımının 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“Kanun”) 4. Maddesini ihlal edip etmediğine dair ön araştırma yapılması karar verilmiş olup, bu kapsamda başvurucunun işyerinde yapılan yerinde inceleme faaliyeti ile şirket personelinin bilgisayarlarından çeşitli belgeler elde edilmiştir.
Kurul, elde edilen bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde ilgili teşebbüsler hakkında soruşturma açarak, soruşturma sonucunda başvurucunun da dahil olduğu ilgili teşebbüslere idari para cezası verilmesine karar vermiştir. Başvurucu ise, Kurul tarafından yürütülen yerinde incelemenin Anayasa’nın 21. Maddesi ile koruma altına alınan konut dokunulmazlığı hakkını ihlal ettiği iddiasıyla AYM’ye başvuruda bulunmuştur.
AYM’nin Kararı
AYM, öncelikle, Anayasa’nın 21. Maddesi ile koruma altına alınan konut dokunulmazlığı hakkı uyarınca, bir konuta usulüne uygun olarak verilmiş hâkim kararı olmadan girilmeyeceği, arama yapılamayacağı, belgelere el konamayacağı ve gecikmesine sakınca bulunan hallerde ilgili kanunla yetkili kılınmış mercinin yazılı kararının 24 saat içerisinde hâkim huzuruna çıkarılması gerektiğinin düzenlenmesi suretiyle konut dokunulmazlığı hakkının koruma altına alındığını belirtmiştir.
Kararı’ın devamında, “konut” kavramının, özel yaşam ile aile yaşamının geliştiği ve maddi olarak belirlenmiş yer olarak tanımlandığı belirtilerek, bu kavramın işyerlerini de kapsamakta olduğu ve bu bağlamda bir kişinin mesleğini sürdürdüğü bürosu, özel bir kişinin işlettiği şirketin faaliyetlerinin yürütüldüğü kayıtlı merkezi, tüzel kişilerin kayıtlı merkezleri, şubeler ve diğer işyerlerinin de bu kapsamda “konut” olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, işyerlerinin mahrem bir unsur içermeyen, herkese açık, aleni alanlarının ise “konut” kapsamında görülmeyebileceği de ifade edilmiştir.
AYM, Kanun’un 15. Maddesi uyarınca başvurunun işyerinde Kurul tarafından yürütülen yerinde inceleme faaliyetinin, başvurucunun yönetim faaliyetlerini yürüttüğü kısımlar ile çalışma odaları gibi herkese açık olmayan kısımlarda yapıldığını dikkate alarak bu alanların “konut” olarak kabul edileceğini ve şirket personellerinin bilgisayarlarından bilgi ve belge elde edildiği hususunu da göz önüne alarak, bu incelemenin konut dokunulmazlığı hakkına müdahale teşkil ettiğini belirtmiştir.
Bu müdahalenin, Anayasa’nın 21. maddesi çerçevesinde bir ihlal teşkil edip etmediği hususunda ise AYM, Kurul’un yerinde inceleme yapma hakkının, yerinde incelemenin engellenmesi halleri haricinde hâkim kararına bağlı olmadığını ancak Anayasa’nın 21. Maddesi’ne göre bir kişinin konutuna girilebilmesi için 2 ancak usulüne uygun olarak verilmiş bir hakim kararının bulunması gerektiğini belirterek, Kurul yetkilileri tarafından ilgili kişilerin rızası olmaksızın ve hakim kararı bulunmaksızın yürütülen yerinde inceleme faaliyetinin Anayasa’nın 21. maddesi ile düzenlenen konut dokunulmazlığı hakkını ihlal ettiğine, Kurul’un yerinde inceleme yapma yetkisini gecikmesinde sakınca bulunan hallere münhasır kılmayan Kanun’un 15. maddesinin Anayasa’nın 21. Maddesi ile korunan konut dokunulmazlığı hakkına uygun olmadığına karar vermiştir.